-
1 mal
In m (pl maux,)1 douleur ağrı, acı [a'ʤɯ]2 avoir du mal à faire qqch bir şeyi yapmakta zorlanmak♦ se donner du mal çaba harcamak◊Elle s'est donné du mal pour terminer à temps. — Zamanında bitirmek için bayan çaba harcadı.
3 critique kötü şey4 immoralité kötülük [cœty'lyc]II1 incorrectement kötü [cœ'ty]◊C'est mal fait. — Bu kötü yapılmış.
◊Il a mal compris. — Yanlış anladı.
2 immoralement kötü [cœ'ty]a kötü olmakb kötü gitmek◊Ses affaires vont mal. — İşleri kötü gidiyor.
4 se sentir mal kendini kötü hissetmek5 pas mala fena değil◊Je m'en moque pas mal. — Umurumda değil.
◊Il n'est pas mal. — O fena değil.
6 pas mal de fena sayılmaz.
См. также в других словарях:
yurt özlemi — is. Yurttan ayrı kalındığında duyulan özlem, sıla özlemi, daüssıla … Çağatay Osmanlı Sözlük
yurt — is., du 1) Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan Türk yurduna Türkiye denir. 2) Memleket Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez. F. R. Atay 3) Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıla özlemi — is. Yurt özlemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
daüssıla — is., esk., Ar. dāˀ + ṣila Yurt özlemi Bu daüssıla denen bir yurt acısı hastalığıdır. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yurtsamak — nsz Yurt özlemi çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük